Ankara’da Sincan’a bağlı Yenikent köyü son 60 sene içinde iki isim değişikliği yaşamış. Burası Ankara’nın en eski yerleşim yerlerinden biri. Toprak sahibi zengin Ermenilerin yaşadığı, İran’a ihraç edilen ”cehri” otuyla, tiftik kılından dokunan ve gece olunca renk değiştiren sof kumaşıyla ünlü bu belde; Cumhuriyet Türkiye’sine Büyük İstanos adıyla intikal etmiş.

Ailesi Rumeli’den göçüp kendisi burada doğan yaşı yetmişi geçkin Hasan Gedik’in deyişiyle Atatürk Ermeni ismi olduğu için beğenmemiş. Buraya ad aramış Büyük İstanos’un adı iki sıra kayalığın ortasındaki yeşil vadide yer alan coğrafi konumundan esinlenilerek ”Zir” olarak saptanmış. Farsça aşağı demek olan zir, Farsça yukarı anlamına gelen Ankara Bala ilçesiyle birlikte anılır olmuş; benimsenmiş. (Burada bir bilgi hatası bulunmakta. Yenikent’in tarihini anlattığımız yazılarda yer aldığı gibi Zir adı 1800’lü yılların ilk yarısından itibaren belgelerde geçiyor. Detaylar için bu yazılara bakabilirsiniz. Admin )

Zir’in ünlenmesnin asıl sebebi ise Balkan göçmenlerinin yöreye getirdikleri meyvecilik, sebzecilik olmuş. Zir Çayı’nın buz gibi suyuyla yetişen ürünler, Ankara’nın pazarında pek makbülmüş. Bahçıvan Hasan Gedik ”Hakikaten Zir’in meyvesi mi?” diye bıktırıncaya kadar soruşturduklarını anlatıyor.
1950’lerin sonunda Zir’in başına coğrafi konumundan kaynaklanan büyük bir afet gelmiş. Yuvarlanan kayalarla köyün üç kilisesinden ayakta kalan sonuncusunu da yıkılmış. Sonra da talan edilmiş. Zirliler İmar ve İskan Bakanlığı’nın uygun gördüğü yeni yerlerine taşınırken hükümet yeni isim düşünmeye başlamış.
